MENÜ
Konya
Anadolu Telgraf
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
KADINLARIMIZ (275. Bölüm)
Mehmet Şimşek
YAZARLAR
26 Eylül 2022 Pazartesi

KADINLARIMIZ (275. Bölüm)

Muhterem Okurlarım: Kadınlarımız, yazı, dizisinin; 275. Bölümünü, kaldığımız, yerden: Başlayıp, anlatmaya, devam ediyorum. Kadın Savaşçılarımızdan, Ayşe Çavuşu, sizlere tanıtmak istiyorum. Kurtuluş Savaşı, günlerinde, Clair Price Ankara’da; Price’nin, izlemiş, olduğu insanlık dışı bir dramın: Örneklerinden, biri, yaşanmıştır. O, günlerde, henüz tazeliğini kaybetmemiş olan bir kadın; Balkan Savaşlarında, babasını ve iki, erkek kardeşini kaybetmiş olan bu kadın: Büyük Savaşta, kocasını, kaybetmiş. Üç, oğlunu, İnönü savaşında kaybetmiş. Bu, kadın, bu nedenlerden dolayı aklını da yitirmiştir. Clair Pricenin, izlediği, görüntü çok hazindir. Zamanın, bandosu, çalarak bir sokaktan geliyor. Aklını, yitirmiş, olan bahsi genç ve güzel kadın; Bandonun, önünde, dans ederek yürüyor. Bu, görüntü, çok hazindir. Bu, hazin, görüntü savaşın getirdiği hazin görüntülerden sadece biridir. Bu, aklını, kaybetmiş olan kadını: Bölgede, herkes, bilmekte ve tanımaktadır. Ankara, sokaklarından, atıyla geçen başka bir kadında; Herkes, tarafından, bilinen ve tanınan Ayşe kadındır. Üç, kızını, Mustafa Kemal’e emanet eden Ayşe kadın: Sakarya savaşına, katılmış, kasığından yaralanmıştır. Ankara’da, dinlenmektedir. Ayşe Çavuşun, rivayetini, anlatmaya devam ediyorum. Düşmanın, Gediz’e, girdiği söylenir. Arkadaşlarımla, hemen, yola çıktık. Hamidiye Köprüsüne, yaklaştığımızda, karşıdan gelen bir otomobil gördük. Atlarımızı, ormana, çektik ve pusu kurduk. Otomobil, yaklaşınca, içinde iki Yunan Subayını görür görmez ateş komutu verdim. Bir, dakika, sonra üç Yunanlının cesedinin otomobilin içine yuvarlandığını gördük. Otomobil, kullanmayı, bilmiyorduk. Otomobili, hayvanların, arkasına bağlayıp sürükleyerek; Kuvayı Milliye, Komutanına, teslim ettim. Bu, şekilde, iki makineli tüfek yağma ettik. Bu, başarı, üzerine beni Çavuş yaptılar diyen Ayşe Çavuş. Artık, bana, herkes Ayşe teyze yerine: Ayşe Çavuş, demeye, başladılar. Ayşe Çavuş, hikâyesini, böyle anlatır. Ayşe Çavuş, bundan, sonra dinlendim demiştir. Benim, tüfeğimi, atımı verseler bir dakika durmam. Ankara Komutanın, ne, zaman yanına varsam; Ayşe Çavuş, vatan ve millet uğruna, senin hizmetlerin kâfir demiştir. Ayşe Çavuş, sen, artık evlatlarının yanında dinlen der. Beni, tatlı, bir dille evime gönderir. Gene, cepheye, gitmek akıncı kollarıyla beraber: Ayşe Çavuş, düşmana, bir kaç bomba atmak istiyorum diyor. Ayşe Çavuş, Gerilerde, evlatlarımın, intikamını alma fikrimi yenemiyorum der. Ayşe Çavuş’un, öyküsünü, Işık Gazetesinden Hayrullah Cemil böyle tamamlamıştır. Ben, Balkan Harbinin, çok elim fecaatine maruz kaldıktan sonra; İzmir’e, gelmiştim, orada Harbi-Umuminin düzenlediği müzakerelerde: Tam, olarak, ümit ve refah beklerken; Memleketimizin, Yunanlılar, tarafından işgali esasen bir hissi intikamla çarpan kalbimi: O, zaman, Yunanlılara karşı memleketi savunmaya karar veren; Kahramanlara, hemen, iltihak ettim. Ayşe Çavuş, işte, o günden bu güne kadar düşmanla erkek gibi savaşıyorum demiştir. Ayşe Çavuş, zaten, öldükten sonra kadınla erkek arasında ne fark var der? Ayşe Çavuş, zaten, eşimle damadım şehit oldular demiştir. Ayşe Çavuş, bundan, benim maneviyatım kırılmadı demiştir. Bu, güne, kadar düşmanla döğüştüm. Fakat melun, bir, kurşun beni istirahate mecbur etti. Şimdi, bir, ay tebdilihava için memleketime gidiyorum. Ayşe Çavuş, inşallah, sağlıkla yakında Orduya dönerim diyor. Ayşe Çavuş, ben, Ordunun birinci kadın Çavuşuyum der. Ayşe Çavuş, aslen, Prizenlidir memleketime: Giderken, Giresun’da, Osman Ağanın birkaç gün misafiri olacağım diyen; Ayşe Çavuşun, sağ, kolunda rütbesi iki kırmızı şerittir. Üstüne, Anadolu tipi, palto giyer. Ayaklarına, Polatlı çorapları, giyer. Başında, koyu mavi, lacivert bir başörtüsüyle: Cengâver, tavrıyla, Ayşe Çavuş yolculuğuna devam eder. Trabzon’da, yoluna, ara vererek; Müdafaai Hukuk Cemiyeti Başkanı Hacı Ahmet Efendi, tarafından, ağırlanır. Fatih Kız Okulunda, şerefine, verilen çay ziyafetine: Darüleytam ’da, okutulan, mevlide katılır. Askeri Birliklerle, görüşür. Yaptığı, konuşmalarla, herkesin takdirini kazanır. Kırıma, gitmek, üzere yola çıkar. ÇETESİYLE BÜTÜNLEŞEN MAKBULE: Sakarya Savaşı,

sonrasında, son savaş için hazırlıklar yapılırken; Ateş, hattındaki, Batı Anadolu, topraklarında müfrezelerin: Düşmanla, çarpışmaları, devam etmektedir. Çerkez Ethem’le, yollarını, ayıran Halil Efe ve Sarı Mehmet’in toprakları olarak; Kayacık’a, dönmesinin, ardından Parti Pehlivan Ağa Müfrezesi ’de: Çerkez Ethem’den, ayrılarak, Kayacık’a gelmiştir. Çerkez Ethem, Susurluk’ta, bir makineli tüfek ve 300 Süvariyle; Yunanlılara, teslim, olurken Müfrezeleriyle birlikte: Demirci Kaymakamı, İbrahim Ethem Bey’in, emrine girmiştir. 07 Mart 1922, günü, Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Bey ve Müfrezeleri; Bozüyük’teki, düşmanı, kuşatma çabasındadır. Hedefi, Ulus dağıdır. Aralarında, çocuk ve kadınların, olması hareketlerini kısıtlamakta işlerin, güçleştirmektedir. Köselerli Molla Kâmil, kadın ve çocukların, sorumluluğunu üslenir. Halil Efe’nin, eşi, Makbule, dışında 18 kişilik kadın ve çocuk grubu: Molla Kâmil ile Molla Mehmet’e, emanet, edilirken verilen talimat; Düşman, eline, geçmeleri söz konusu olursa: Mevzubahis, olan, kadınların öldürülmesidir. Parti Pehlivan’ın, kayın pederi, evvelâ kızımı ben öldüreceğim; Siz, hiç, merak etmeyin derken: Kadınlar, bizi, kâfire teslim etmektense öldürün diye ağlamaktadır. Demirci’de, Halil efeyle, evlendikten iki ay sonra müfrezelere katılan; Gördesli, Ali Usta zade, Abdullah’ın kızı Makbule 20 yaşlarındadır. Altında, düşmandan, ele geçirilmiş doru atı, omuzunda, kısa Japon silahı: Siyah pantolonu, uzun mantosu, ayağında çizmeleri; Başındaki, siyah, başlığıyla usta bir savaşçıdır. Girdiği, çatışmalarda, düştüğü pusularda cesaretini: Soğukkanlılığını, hiç yitirmeden, telâş etmeden düşmanla vuruşan; Makbule’nin, devamlı, örtülü olan yüzünü aydınlatan gözlerinde korkunun izini gören yoktur. O, güne, kadar kadın ve çocukların müfrezelerden ayrılmasıyla ilgili: Kararı, kabullenmeye hiç niyeti yoktur. İbrahim Ethem, ile, bu kararlılıkla konuşur. Mehmet ŞİMŞEK. Art. Yazar. Devam Edecek.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2023 Anadolu Telgraf